Günümüzde youtuberlık,bloggerlık moda oldu.Ama çoğu moda,makyaj,gezilecek yer içerikli.Özellikle bu youtube olayını merak ediyordum.İncelemeye başladım.Hepsinde aynı şeyler...''Çantamda neler var?'',''Bilmem ne ayı favorilerim'',''Makyaj yokmuş gibi makyaj nasıl yapılır'' bla bla bla. Hayır yani niye ben çantamı senin videona göre şekillendireyim? Herkes kendine göre şeyler koyar ve zaten temel elemanları vardır çantanın. Yüzlerce video var bunun için saatlerce otur izle vakit kaybı.Favorilerini söylemişler ama içinde çoğunun kitap yok.Makyaj yokmuş gibi makyaj olayı da ayrı bir uğraş.Neyse size kolay gelsin ne diyeyim. Cool olmaya çalışan ama aynı prototipte insanların olmasının sebeplerinden biri de bu tarz şeyler.Neyse saygımız sonsuz tabi.Herkesin kendi seçimi kendi kararı.Biraz uzattım girişi.Polemik yaratmak değildi derdim.Kısacası ben de bu kervana katılayım özgün olarak ''Beynimde neler var?'' yazımla dedim.Hayırlı uğurlu ola.
Çok uzun zaman oldu yazmayalı ve doldum doldum taştım kardeşler.Şimdi yine başladı bıdıbıdı eleştirmeye diyeceksiniz.Ama ne yapayım sorunlara çözüm üretmeye çalışmaya odaklı bir beynim var ve susmuyor. Aktif olabileceğim günlere az kaldı derken Sağlık Bakanlığı yeni yönetmelik çıkarmış,uygulanmaz diye ümit etmekteyiz.6 yıla 2 yıl daha eklenecek asistanlığa kavuşmamız için.Tıp öğrencileri için gergin bir durum var yani.Neyse biz ana konumuza dönelim.
Bu aralar çocuk-ebeveyn ilişkisine,çocuk eğitimine takmış bulunmaktayım.Vaktim olsa bu konuda daha çok okumak ve size aktarmak isterim.Ama şimdilik birkaç denk gelmiş şeyler üzerinden birşeyler demeye çalışacağım.
Tahammül olarak benim bile sınırlarımı zorlayan birşey var ki.O da çocuğa uygulanan şiddet ve hakarettir.Bunu yapan kesimlerden birisi var ki:dışarıya karşı kibarcık olan,yürüyen dedikodu abidesi,sonradan para çukuruna düşmüş olanlar.Anne evde,parası olduğu için baba evde.Çocuklarına tahammülleri yok.Ödev yaptırmaya çalışırken beş dakika sonra ''Lan,köpek,gerizekalı'' diye bağırmaya başlayan.Öyle böyle bağırmak değil binada şahit oluyoruz.Ceza anlayışı da hırpalamak ayrıca.Kanımız donuyor,uyarıyorsun dinlemiyor,şikayetçi olsan kanun nizam yok,herşeyi geçtim Allah korkusu da yok.Bu çocuğun yaşadığı psikolojiyi düşünebiliyor musunuz? Peki sonra gelecekte olacakları. O da çocuklarına aynısını yapacak,hatta bu anne babaya da dönecek bu durum.Böyle bir kısır döngü.
Bugün bunları düşünürken bir video görüyorum.O an ben şok.Sonuna kadar izlemeye katlanamadım birinci dakikasında kapattım.Videoda çocuk ablasına şiddet uyguluyor,küfrediyor,yanındaki insan demek istemediğim ama şuan terbiyemi bozmamak için demek zorunda olduğum insanlar tahrik ediyor.Çocuk daha da coşuyor.Çünkü çevresince iyi birşey yapıyor? Bunun videosu çekiliyor.Çeken kim dersiniz?Anne? Anne?!Peki bu çocuğun ilerde yapabileceklerini düşünebiliyor musunuz?
Geçen gün kuzenimin minnağı için hediye bakmaya gittik annemle.Bir papağan yapmışlar kafeste.Ben de kutunun ön kısmında yazanları okuyorum.İşte klasik şu yaşa hitap ediyor,çocuğun dil gelişimine katkı sağlıyor falan yazıyor..Basit cümleler söylüyormuş kendisi.Allah Allah diyorum.Arkasını çeviriyorum.Söylediği 20 cümleyi okumaya başlıyorum.''Oğlum bak git'',''Gel fıstık'' daha nicesi.Eminim ki yetişkinler gülerek alıyordur.Çocuğun gelişimine nasıl katkı sağlıyordur gelin bir düşünün.
Ben anne değilim,annelere akıl vermek değil derdim.Bir genç olarak bana denk gelen,gözlemlerim ve düşüncelerimi yazmak istedim.Ben çocukları ''birey'' olarak görüyorum.Onlar kolu ısırılarak,hırpalanarak sevilecek,gücünüzü göstereceğiniz eşyanız değiller.Onlar bir ''BİREY''ler. Bunun farkında olalım.Yetiştirirken her istediklerini yapanlardan da ,ihmal ve istismar edenlerden de olmayalım.Onlara yokluğu,paylaşmayı öğretelim.Doğayı,hayvanları,insanları sevmeyi aşılayalım.Onları fanusta yeşertmeye çalışmayalım,Dışarısı soğuk,fırtınalı,engebeli... Adeta bir Survivor.Onlara tüm problemlerle mücadeleyi,farklılığa karşı hoşgörüyü,istişareyi öğretelim.Öğretelim ki sarsılmasınlar,kırılmasın kalpleri.
Benden bu kadar.Geç oldu.Bir dahaki yazım ''Nisan favorilerim'' yetişmezse ''Mayıs favorilerim'' olur.Ona göre:) Haydi selametle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder